Geleceğin Meslekleri” kitabının yazarı Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Özsoy (*) geleceğin mesleklerini; fen bilimleri, mühendislik, geleceğin ekonomisi, sosyal bilimler ve iletişim olmak üzere beş ayrı bölümde değerlendiriyor. Ayrıca sanat ve spor adı altında spesifik bir başlık daha var. Doç. Dr. Özsoy geleceğin mesleklerinden söz ederken, gelişmemiş ülkeler için şu anda ütopik bulunabileceğini söylüyor: “Ancak ileride tüm dünyada fen bilimleri alanında genetik ve gıda mühendisliği en çok önem kazanan alanlar olacak diye düşünüyorum” diyor.
Fen bilimleri mucizeler yaratabilir
Genetik: Biyoteknoloji çalışmalarının altında genetiği en önemli meslek olarak görüyoruz. '70’li yıllarda bilgisayarın yaptığı devrime benzer bir gelişme, yakın dönemde genetik alanında da meydana gelecek.
İnsan yedek parçaları satılacak: İnsanlara yedek parça olabilecek doku, organ gibi pek çok şeyin satıldığı yerler kurulacak.
Gen terapisi ortaya çıkacak: Hapishaneler ortadan kalkabilir, çünkü insanları suç işlemeye iten hormonlar, genler belirlenecek. Bunları önleyen ilaçlar geliştirilecek. Kişide taciz eğilimi varsa, bir hap alacak, o duygudan kurtulacak mesela. İnsanlar bebeklerini ısmarlayabilecek. “Sarı saçlı, mavi gözlü bir çocuk istiyorum” diyebilecek. Bunlar hayal değil, çok yakın bir zamanda gerçek olacak.
Soyu tükenen canlılar artık tükenmeyecek: Bu canlılardan geriye bir doku kaldıysa, yeni baştan insanlığın göz zevkine hitap edebilecek şekilde hayat kazanabilecekler.
Genetik ayrımcılık ortaya çıkabilir: Farklı ırklar, farklı genler taşıyor. Bu noktada, ırk kavgasına benzer yeni bir kavganın ortaya çıkmasından endişe ediliyor. (tabi biraz hayalgücü meselesi xP )
Bu alanla bilim insanları uğraşacak: Genetik alanında çalışma yapacak insanlar, sıradan insan özelliklerinin ötesinde "bilim insanı" özelliğini taşıyan kişiler olacak. Nasıl ki büyük devletler silah geliştirirken bunu çok gizli yapıyorlar, genetik konusundaki çalışmalar da şeffaf olmayacak. Çünkü bunlar piyasa değeri çok yüksek çalışmalar. Çok az sayıda insanın uğraştığı, büyük kaynaklar harcanan bir alan. Geleceğin meslekleri olarak nitelediğimiz alanla çok fazla insan ilgilenirse, ekonomideki arz-talep ilişkisi gibi değerini kaybeder zaten.
Bitki sağlığı ve bakımı: Gelecekte insanların evde geçirdiği sürelerde ciddi bir artış olacak. İnsanlar evin dışına çıkmadan her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Evde geçirilen süre artınca, zamanın daha keyifli geçebilmesi için süs bitkileri alanında önemli gelişmeler olabilir.
Hayvan sağlığı ve bakımı: Hayvan kuaförleri, hayvan hastaneleri, ayrıca tatile giderken hayvanların bırakılacağı yerlere duyulan ihtiyacın artmasıyla hayvan sağlığı ve bakımı önemli hâle gelecek.
Adli tıp uzmanlığı: Teknolojinin en çok kullanıldığı alanlar kriminal konular olduğu için bu alanda ciddi gelişmeler olacağı öngörülüyor. Laboratuvar teknolojisi gelişecek.
Mühendislik dünyayı değiştirebilir
İç mimarlık ve çevre tasarımı: Eskiden büyük bir site yapılacaksa, önce örnek daire yapılıyordu. Artık buna gerek kalmadı. Müşterilerinize sanal ortamda, dairelerin bitmiş hâlini görsel bir sunumla anlatabiliyorsunuz. İnsanlar, üzerine henüz temel atılmamış bir arazide yapılacak dairenin hangi köşesindeki, hangi sehpanın üzerine, hangi kristali koymak istiyorsa onu sipariş edebilecek. İç mimari, gelecekte şimdikinden daha fazla önem kazanacak. Aynı şekilde şehir planlamasının önemi de artacak. Çünkü dünyada kentleşme oranlarında artış var.
Uzay ve havacılık: Bu alandaki çalışmalar gelecekte önem kazanacak. Çok uzak olmayan bir gelecekte insanlar ışınlanabilecek. Laboratuvar koşullarında bu konuda yapılan deneyler var. İnsanlar uzayda koloni kurma arayışı içinde. Başlangıç aşamasında 200 kişinin yaşayabileceği bir koloni oluşturulmaya çalışılıyor.
Alternatif enerji kaynakları: Mühendislik alanındaki en önemli çalışmalardan biri. Bu alandaki çalışmalar mevcut kaynakların tükenmeye başlamasıyla daha da yoğunlaşacak. Petrole karşı alternatif enerji kaynakları arayışı var. Neptünyum denilen bir enerji kaynağından bahsediliyor ve bunun 8 trilyon dolarlık bir piyasasının olduğu söyleniyor. Neptünyumun en fazla Türkiye’de bulunduğu belirtiliyor.
Bilgisayar, elektronik ve endüstri mühendisliği: Bunların dışında bilgisayar mühendisliği, bu kapsamda internet, elektronik mühendisliği ve endüstri mühendisliği de önemli alanlar olmaya devam edecek.
Bankacılık ve finans: Para sürekli var olacağı için bu sektörler de önemini kaybetmeyecek. Kâğıt parayla temas azalabilir.
Turizm: Gelecekte büyük bir potansiyel taşıyacak. Türkiye açısından kültür, inanç, eğlence, kongre ve spor turizmi çok yoğun olacak. Türkiye gelecekte turizmden şimdikinden en az on kat daha fazla para kazanacak.
Tekstil ve konfeksiyon ağırlıklı moda tasarımı: İnsanların bilgisayara kendi beden ölçülerini girip elbiseyi giymeden sanal ortamda provasını yapabildiği bir dönemde; moda tasarımı gelişime oldukça açık bir çalışma alanı.
Pazarlama: Yeni pazarlama stratejileri ortaya çıkacak.
Sosyal bilimler vazgeçilmez
Hukuk: Hukuk, bildiğimiz anlamının dışında, spesifik alanlarda uzmanlaşmış insanların yapacağı bir iş olacak. Diyelim ki sokakta yürüyorsunuz. Elinize bir taş alıp bir mağazanın camına atarsanız başınız belaya girer. Ama aynı mağazanın internet sitesine saldırıp “hack”leyebilirsiniz. Bilişim suçlarıyla ilgili çalışmalar dünyada yeni yeni gelişiyor. Bir mağazanın camına taş atmakla bir web sitesine hacker olarak saldırmak arasında çok fark kalmayacak. Bilişim suçlarıyla ilgili hukukçulara çok fazla ihtiyaç olacak. Ayrıca, Avrupa Birliği’yle ilişkiler, ticaret hukuku gibi alanlar önem kazanacak.
Sosyoloji: Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu alanlardan biri sosyoloji. Türk halkı birbirini yeterince tanımıyor. Türkiye’deki birçok konu çok gergin bir şekilde tartışılıyor, çünkü Türkiye’de sosyal araştırmalar çok zayıf. İleride bu alanda ciddi araştırmalara ihtiyaç duyulacak
Psikoloji: Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu alanlardan bir diğeri de psikoloji. Bu alan yaygınlaştığı zaman halk daha doğru bilgilendirilecek. Bilgi, endişeyi ortadan kaldıran bir faktör. Günümüzde, tüm dünyada ciddi anlamda alışveriş hastalığı var. İnsanlar vitrinlere, mağazalara “saldırıyor”. İnsanların evden çıkarken bir hap alıp bu aşırı isteği yatıştırmaları mümkün olacak.
İnsanların diğer canlılarla ilişkisi: İnsanların birbirleriyle olan ilişkileri tarih boyunca gündemde olmuştur. Ama artık insanların diğer canlılarla ilişkileri de bilim insanlarının gündeminde. ABD’de, cinayet mahallindeki bitkilerden cinayet tanığı olarak yararlanılıyor. Cinayeti işleyen insan, cinayetin işlendiği yere tekrar geldiği zaman bitkinin tepkisi çok farklı olmaya başlıyor. Bitkilerin tepkilerini ölçen bir aletle bu tespit edilebiliyor. Bilim dünyası bu konularla çok yoğun olarak ilgileniyor. Araştırmalara göre mutlu insanların yaşadığı evlerde çiçekler gür ve canlı, mutsuz insanların evlerindeki bitkiler ise cansız ve solgun görünümlü oluyor.
İletişimin elektronik boyutu
Elektronik gazetecilik: Elektronik gazeteler kâğıt gazetelerin yerini neredeyse aldı bile. Şu anda emekleme aşamasında olan elektronik gazetecilik için nitelikli içerik editörleri gerekecek.
Reklam: Reklamcılık, hedef kitleye kısa sürede, az maliyetle etkili mesaj ulaştırmayı gerektiriyor. Bu sektör pazarlama teknikleriyle birlikte gelişecek. Ayrıca radyo-televizyon ve sinema alanları da geçerliliklerini koruyacak.
Sanat ve spor her zaman var
El sanatları: Zaman geçtikçe el sanatlarıyla uğraşanların sayısı azalacak. Bu nedenle el yapımı olan ürünler şimdikinden çok daha değerli hâle gelecek.
Spor: Son kış olimpiyatlarında ABD’nin aldığı madalyaların altısı kadın sporculara ait. Yeni dönemde “kadın” unsuru dünyaya daha çok ağırlığını koyacak ve kadınlar dünyada daha etkili olacak. Bilim alanında meydana gelen gelişmeler kol kuvvetinden çok zekâ kuvvetini ön plana çıkardı. Yapılan araştırmalar sonucu kadınların erkeklerden daha zeki olduğu ortaya çıktı. Bilgi çağında kadın daha ön planda olacak.
2002 yılından bu yana pek çok değişiklik gerçekleştiğinden kitabın yönlendirmiş olduğu bazı içeriklerde güncellemeler yapılmıştır.
(*) Doç. Dr. Orhan Özsoy, "Geleceğin Meslekleri Hangileri?", Hayat Yayınları, Haziran 2002.